Genel olarak
Nüfus kaydı, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda; aile kütüğüne işlenmiş kişisel bilgiler olarak tanımlamıştır. Bazı durumlarda ilgili kişinin nüfus müdürlüğüne başvurması üzerine nüfus kaydının düzeltilmesi yapılabilmektedir ancak kural olarak; aile kütüğüne işlenmiş kişisel bilgilerin düzeltilmesini isteyen kişi nüfus kaydının düzeltilmesi davası açmalıdır.
Nüfus kaydının düzeltilmesi
Nüfus kaydı, aile kütüğüne işlenmiş kişisel bilgilerden oluşmakta olup; aile kütüklerinde yer alması gereken kişisel bilgiler şöyledir;
- Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
- Kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy veya mahalle adı ile cilt, aile ve birey sıra numarası,
- Kişinin adı ve soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, evli kadınların önceki soyadları,
- Doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi,
- Evlenme, boşanma, soybağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi gibi kişisel durumda meydana gelen değişiklik veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler,
- Dini,
- Medeni hali,
- Yerleşim yeri adresi,
- Fotoğrafı,
- Biyometrik verisi,
- Velayete ve vesayete ilişkin bilgileri.
Kural olarak; kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Bununla birlikte bazı durumlarda dava açmaya gerek olmaksızın nüfus müdürlüğüne yapılacak başvuru üzerine nüfus kayıtları düzeltilebilir.
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası
Nüfus kayıtlarında var olan ya da sonradan ortaya çıkan yanlışlık ve/veya eksikliklerin düzeltilmesi kural olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile mümkündür.
a. Davayı açmaya yetkili kişiler
Nüfus kayıtlarında yer alan bilgiler içerisinde; yanlışlık ve/veya eksiklik bulunan herkes bu yanlışlığın ve/veya eksikliğin giderilmesi için nüfus kaydının düzeltilmesi davası açabilir. Bununla birlikte bazı hallerde nüfus kayıtlarındaki yanlışlık ve/veya eksiklik kamu düzeniyle ilgili olabilir. Bu hallerde yanlışlık ve/veya eksikliği fark eden kişi veya kurumlarca durumun Cumhuriyet Savcılığına bildirilmesi üzerine Cumhuriyet Savcısı da nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası açmaya yetkilidir.
b. Nüfus kaydının düzeltilmesi kararının bildirimi
İlgili kişiler tarafından açılan nüfus kaydının düzeltilmesi davası sonucunda; mahkemece nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesi halinde mahkeme, söz konusu kararı kendiliğinden ilgili nüfus müdürlüğüne bildirerek gereğinin yapılmasını sağlar.
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında görevli ve yetkili mahkeme neresidir?
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri mahkemesidir. Davaya bakmaya görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak Ceza Mahkemelerinde derdest olan dava nedeniyle kişinin yaşının düzeltilmesi için açılacak davalarda görevli mahkeme; ceza davasının görüldüğü mahkemedir.
Nüfus kaydının düzeltilmesi kararına karşı nüfus müdürlüklerinin yetkisi
Mahkemeler tarafından verilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin kararlara karşı nüfus müdürlükleri tarafından kanun yollarına başvurulabilir. Kanun yolu başvurusuna konu olan karar nüfus müdürlükleri tarafından Cumhuriyet Savcılığına bildirilir.
Dava açmadan değiştirilebilecek nüfus kayıtları
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesinin, kural olarak kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla gerçekleşebileceğini belirtmiştik. Ancak bu kuralın bazı istisnaları vardır. Kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmaksızın ilgili kişinin talebi ile düzeltilebilecek nüfus kayıtları şunlardır;
a. Din bilgileri
Aile kütüğünde yer alması gereken kişisel bilgilerden biri de kişinin din bilgileridir. Kişiye ait aile kütüğünde yer alan din bilgileri; ilgilinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiştirilir, boş bırakılır veya silinir. Kanun, din değişikliği veya silinmesi taleplerini herhangi bir sınırlandırmaya tabi tutmamış olup; ilgili kişi, din bilgilerinde, dilediği zaman ve dilediği kadar değişiklik yapılmasını isteyebilir.
b. Eşin soyadının kullanılması
Kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmaksızın düzeltilebilecek nüfus kayıtlarından biri de; eşinin soyadı ile birlikte evlenmeden önceki soyadını da kullanan kadının yalnızca eşinin soyadını kullanmak istemesi halidir. Bu halde kadının talebi üzerine nüfus müdürlüğünce mahkeme kararı aranmaksızın gerekli işlem yapılabilecektir.
c. Ad ve soyad düzeltilmesi
Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadı olanlarla; ad ve soyadında, yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan kişiler, bir defaya mahsus olmak üzere mahkeme kararı olmaksızın ad ve soyadlarını il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla değiştirebilirler. İl ve ilçe idare kurullarının, başvuru üzerine vereceği karar kesindir. Bu değişikliğin yapılabilmesi; ilgili kişinin, 2 yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması şartına bağlıdır.
Soyadı değiştirilen erkek ise; kendisiyle birlikte varsa, karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir. Soyadı değiştirilen kadın ise; kendisiyle birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa onların da soyadları düzeltilir.
d. Göçmenlerin bilgileri
Göçmen olarak Türk vatandaşlığına alınanlardan; doğum yeri ve tarihi hatalı olan kişilerin kayıtları, usulüne göre onaylanmış doğum belgeleri ile müracaatları hâlinde, nüfus müdürlüğünce düzeltilir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası açmaya gerek olmadan düzeltilebilecek bu husus 7039 sayılı kanun ile 03.11.2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olup; herhangi bir değişiklik yapılmadığı takdirde belirtilen sebeple mahkeme kararı olmaksızın usulüne uygun başvuru ile nüfus kaydının düzeltilebilmesi için son süre 03.11.2022 tarihidir.
e. Yabancı ülke adli veya idari makamlarınca verilen boşanma kararları
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası; açmaksızın düzeltilebilecek nüfus kayıtlarından biri de; yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca, boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlardır. Kural olarak yabancı ülke adli makamları tarafından verilen kararların ülkemizde etki yaratabilmesi için tanıma ve/veya tenfiz davalarından birinin veya her ikisinin açılarak mahkeme tarafından bu doğrultuda karar verilmesi gerekmektedir.
Ancak Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 27/A maddesi gereğince; bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte veya taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde; Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması,; verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilir.
Sonuç
Nüfus kayıtları birçok farklı kişisel bilgiden oluşmaktadır. Devlet tarafından tutulan bu kayıtlarda gerek maddi hata gerekse farklı yanlışlık ve eksiklikler bulunabilmektedir. Bu hallerde yanlışlık ve/veya eksikliği fark eden ilgili kişiler; yerleşim yerlerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesi’nde nüfus kaydının düzeltilmesi davası açarak; söz konusu yanlışlık ve/veya eksikliklerin düzeltilmesini sağlayabilir. Kural olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası açmak gerekse de bazı durumlarda dava açmaya gerek olmaksızın söz konusu yanlışlık ve/veya eksiklikler giderilebilir.
Tüzel&Gülşen Hukuk Bürosu olarak; gerek nüfus kayıtlarının dava açmaksızın idari yoldan düzeltilmesi gerekse de nüfus kaydının düzeltilmesi davası konusunda dava ve hukuki danışmanlık hizmetleri vermekteyiz.
AVUKAT OĞUZHAN GÜLŞEN