Genel olarak
Ceza muhakemesinde re’sen araştırma ilkesi ve vicdani delil sistemi geçerli olup amaç maddi gerçeğe ulaşmaktır. Olaya ilişkin delilleri taraflar ileri sürebileceği gibi, mahkeme başkanı veya hakim de yargılamaya ilişkin delillerin ikamesini re’sen yapar. Hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delille maddi gerçeğe ulaşılabilir. Ancak hukuka aykırı olarak elde edilen delil ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşmak için kullanılamaz.
Bu makalemizde; ceza yargılamasında hukuka aykırı delil ve hukuka aykırı delilin yargılamaya etkisi üzerinde durulmuştur.
Hukuka aykırı delil
Hukuka aykırı delil; pozitif hukukta yer alan normlara ve/veya hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş her türlü delildir. Ayrıca kanunlara uygun olarak elde edilseler dahi, hukuka aykırı olarak elde edilen delil veya delillerden yola çıkarak elde edilen deliller de “zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur” ilkesi gereğince hukuka aykırı olacaktır. Örneğin; hukuka aykırı arama ile elde edilen deliller üzerinde yapılacak olan sonraki işlemler kanunlara uygun olarak yapılsa dahi hukuka aykırı olacaktır.
Delillerin hukuka aykırılığı ne zamana kadar öne sürülebilir?
Ceza muhakemesinin amacı maddi gerçeğe ulaşmak olup; delillerin hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiği ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin hükme esas teşkil edemeyeceği, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflar her aşamada delillerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürebileceği gibi; mahkeme başkanı veya hakim de yargılamanın her aşamasında re’sen delil veya delillerin hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiğine karar verebilir.
Hukuka aykırı delilin yargılamaya etkisi
Ceza yargılamasının amacı maddi gerçeğe ulaşmak olup; bu amacı gerçekleştirirken hukuka uygun olarak elde edilmiş olan her türlü delilden yararlanılabilir. Ancak hukuka aykırı olarak elde edilen delil, maddi gerçeğe ulaşmak için bir ispat aracı olarak kullanılamaz.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda da belirtildiği üzere; kişi üzerine yüklenen suç, ancak hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olan delil veya delillerle ispat edilebilir. Hukuka aykırı olarak elde edilen delil ve/veya deliller hakim tarafından reddedilmesi gerekirken; bu delillere dayanarak verilen hüküm de hukuka kesin olarak aykırıdır. Bu halde verilen hukuka aykırı hüküm bir temyiz nedeni olup; hükmün hukuka aykırı delil ve/veya delillere dayanarak verildiğinin ispatlanması halinde verilen hüküm bozulacaktır.
Hukuka aykırı delilin sanığın yararına olması
Yazımız boyunca belirttiğimiz üzere; kural olarak hukuka aykırı delil, ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşmak için hiçbir şekilde kullanılamaz. Bu durumun istisnası hukuka aykırı olarak elde edilen delil veya delillerin sanık yararına olmasıdır. Sanık yararına olan hukuka aykırılıklar sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet savcısına hak vermez.
Ceza yargılamasın yer alan hukuka aykırı delil örnekleri
Kolluğun kendi başına hazırlık soruşturması yaparak elde etiği deliller
İhbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir durumun varlığı halinde; kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlama görevi, Cumhuriyet savcısına aittir. Bu araştırmalar yargılamanın soruşturma evresini oluşturmakta olup; Cumhuriyet savcısı bu araştırmayı yaparken emrinde bulunan adli kolluktan faydalanır. Ancak adli kolluk Cumhuriyet savcısının emri olmaksızın soruşturma işlemlerini kendiliğinden yapamaz.
Cumhuriyet savcısının emri olmadan soruşturma evresine ait işlemleri yapan kolluğun bu işlemler neticesinde elde ettiği deliller, hukuka aykırı olacaktır. Örneğin; uygulamada sıkça rastlanıldığı üzere, bir suç ihbarı alan kolluğun, bu durumu emri altında bulunduğu Cumhuriyet savcısına bildirip konu ile ilgili emir ve talimat almaksızın ihbar edilen suçun şüphelisini fiziki takibe alarak elde ettiği deliller hukuka aykırı olacaktır.
Uygulamada sık rastlanan bir diğer örnek ise; kolluk tarafından yakalanan kişinin, Cumhuriyet savcısına durum bildirilip emir ve talimatları alınmaksızın ifadesinin alınmasıdır. Böyle bir ifade neticesinde elde edilen deliller, hukuka aykırı delildir.
Hukuka aykırı olarak yapılan aramada elde edilen deliller
Arama, kural olarak hakim kararı ile yapılır. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak; konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir.
Uygulamada arama işlemi ile ilgili en sık rastlanan hukuka aykırılıklardan biri; kolluğun, neredeyse her hal ve koşulda ‘’gecikmesinde sakınca bulunan hal’’ gerekçesiyle, hakim kararı almaksızın Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile konutta, işyerinde veya kamuya açık olmayan alanlarda arama yapmasıdır. Gecikmesinde sakınca bulunan haller kolluğun keyfiyetine göre belirlenemeyecek olup; bu hallerin varlığını gösteren gerekçelerin arama talebinde ve Cumhuriyet savcısı tarafından arama için verilen yazılı emirde belirtilmesi gerekmektedir. Aksi halde yapılan arama hukuka aykırı hale geleceği gibi, ‘’zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur’’ ilkesi gereğince arama neticesinde elde edilen deliller de hukuka aykırı delil olacaktır.
Uygulamada arama işlemi ile ilgili sıkça rastlanan bir diğer hukuka aykırılık hali; Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde yapılan arama esnasında o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulmamasıdır. Cumhuriyet savcısının bulunmadığı aramalarda, o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulunmadan yapılan arama hukuka aykırı olacağı gibi; bu arama ile elde edilen deliller de hukuka aykırı delil olacaklardır.
Hukuka aykırı elkoyma sonucu elde edilen deliller
İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerlerine; hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir. Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Onaya sunulan elkoyma işlemi hakkındaki hâkim kararı, elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklanır; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar.
Uygulamada elkoyma işlemi ile ilgili sıkça karşılaşılan hukuka aykırılıklardan biri; kolluğun hakim kararı olmaksızın elkoyma işlemini gerçekleştirip, bu elkoyma işlemini 24 saat içerisinde hakim onayına sunmadığı hallerdir. Bu halde yapılan elkoyma işlemi hukuka aykırı olacaktır. Dolayısıyla hukuka aykırı elkoyma işlemi ile elde edilen deliller de hukuka aykırı delil olacaklardır. Bu yolla elde edilen hukuka aykırı delil hükme esas teşkil edemeyeceği gibi; hukuka aykırı olarak elkoyulan eşyanın derhal sahibine teslim edilmesi gerekmektedir.
Hukuka aykırı sorgu neticesinde elde edilen ikrar
Ceza Muhakemesi Kanunu, ifade ve sorgunun nasıl olması gerektiği ile; ifade ve sorguda yasak usulleri belirtmiştir. Buna göre; şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da, delil olarak değerlendirilemez.
Uygulamada bu durumun en sık rastlanılan hali; hukuka aykırı olarak elde edilen deliller kullanılarak şüpheli ve/veya sanıktan elde edilen ikrardır. Örneğin; hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen arama sonucunda elde edilen ve hukuka aykırı delil niteliğinde olan delil gösterilerek alınan şüpheli/sanık ikrarı da hukuka aykırı olacaktır. Zira zehirli ağacın meyvesi de zehirli olacağından, normalde hükme esas teşkil edemeyecek ve yok sayılması gereken hukuka aykırı delil veya delillerle şüpheli ve/veya sanığın ikrara zorlanması da hukuka aykırı olacaktır. Dolayısıyla bu şekilde elde edilen ikrar da hükme esas teşkil edemeyecektir.
Sonuç
Ceza muhakemesinde amaç maddi gerçeğe ulaşmak olup; maddi gerçeğe ulaşırken kullanılan yol ve yöntemler hukuka uygun olmalıdır. Ceza yargılamasında söz konusu hukuka aykırı delillerin büyük çoğunluğu; Cumhuriyet savcısının yönetiminde gerçekleşmesi gereken soruşturma evresinde kolluk tarafından toplanmaktadır. Hukuka aykırı yol ve yöntemlerle elde edilen deliller, hukuka aykırı delil olacağı gibi; bu deliller kullanılarak yapılacak olan tüm işlemler, ‘’zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir’’ ilkesi gereğince hukuka aykırı olacaktır. Dolayısıyla hukuka aykırı deliller, yargılamada hiçbir şekilde kullanılamayacaktır. Aksi halde yapılan yargılama ve yargılama sonucu verilen hüküm de hukuka aykırı olacaktır. Bu durumun istisnası; sanık yararına olan hukuka aykırı delil veya delillerin hükme esas teşkil etmesidir.
Tüm bu süreçlerde gerçekleşen hukuka aykırılıkların tespit edilerek sanık aleyhine olan hususların hükme esas teşkil etmemesi için dosya içerisinde yer alan belgelerin titizlikle incelenmesi gerekmektedir.
Tüzel&Gülşen Hukuk Bürosu olarak Ceza Hukuku alanında; sanık müdafii veya müşteki vekili olarak soruşturma ve kovuşturma aşamalarında yer aldığımız gibi; ceza yargılamasına ait dosyanın incelenerek rapor hazırlanması ve hukuki görüş bildirilmesi şeklinde hukuki danışmanlık hizmeti de vermekteyiz. Ceza Hukuku alanındaki çalışmalarımızı incelemek için tıklayınız.
AVUKAT OĞUZHAN GÜLŞEN
Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla.
[…] delil ve hukuka aykırı delilin yargılamaya etkisini ayrıntılı şekilde anlattığımız makalemize göz […]