Velayet Hakkı Nedir?
Velayet hakkı, ergin olmayan çocuklar ile ergin olup mahkeme kararı ile kısıtlanan. çocuklar üzerinde başta eğitim ve bakım gibi konular olmak üzere velayet altında bulunan kişiler hakkında karar alma yetkisini bu hakka sahip anne veya babaya yahut her ikisine birden veren haktır. Velayet bir hak olduğu gibi aynı zamanda bir yükümlülüktür ve velayetten doğan yükümlülüklüklerin yerine getirilmemesi halinde velayetin kaldırılması söz konusu olabilecektir.
Velayet Hakkı Kime/Kimlere Verilir?
Evlilik birliği içerisinde bulunan eşler velayet hakkına birlikte sahip olup velayetten kaynaklanan hakları birlikte yerine getirecekleri gibi yükümlülüklerden de birlikte sorumlu olacaklardır. Velayetten kaynaklanan haklar gereği gibi kullanılıp yükümlülükler yerine getirildiği sürece velayet ana ve babadan alınamaz.
Evlilik birliği dışında doğan çocuğun velayeti anaya ait olup, ana; küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir.
Evlilik birliği içinde doğan ergin olmayan veya ergin olup, mahkeme kararı ile kısıtlanan ortak çocuğun velayetinin, eşlerin boşanmaları halinde eşlerden birine özgülenmesi söz konusu olacaktır. Bu durumda ortak çocuğun velayeti kendisine bırakılan taraf, velayetten kaynaklanan hakları kullanabileceği gibi yine velayetten kaynaklanan yükümlülükleri de yerine getirmekle sorumlu olacaktır.
Boşanma Sonrası Velayet Sahibinin Belirlenmesi
Ortak çocuk üzerinde ana ve baba tarafından birlikte kullanılan velayet hakkı evlilik birliğinin son bulması halinde taraflardan birine verilir. Velayetin kim tarafından kullanılacağına hakim tarafından karar verilir. Hakimin takdir yetkisi velayetin kim üzerinde kalacağı hususunda karar verirken sınırsız bir takdir yetkisi değildir. Hakim, göz önünde bulundurması gereken durumlar çerçevesinde bu takdir yetkisi kullanılacaktır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2018/5267 Esas ve. 2018/15359 Karar sayılı ilamında göz önünde bulundurulması gereken hususlar şu şekilde belirtilmiştir;
“Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece çocuk ya da çocukların bizzat dinlenerek, görüşü alınıp ve diğer deliller de göz önüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuk ya da çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir.
Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise, çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde karar verilmesi gerekir. Yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır.”
Boşanma sonrasında velayetin kendisinde kalmasını talep eden eşin bu durumun çocuğun üstün yararına olduğunu ispatlaması gerekmektedir.
Velayeti Kullanamayacak Eşin Hak ve Yükümlülükleri
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı bulunmaktadır. Kurulacak olan kişisel ilişkinin sınırlarına çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutularak hakim tarafından karar verilir. Velayet hakkını kullanamamak anne veya babanın çocuk üzerindeki sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş de çocuğun bakım ve eğitim giderlerine ekonomik gücü oranında katılmak zorundadır. Örneğin. Örneğin.
[…] belirlenmesi ve velayet hakkı kendisine verilmeyen tarafın hak ve yükümlülükleri için yazımıza göz […]